19 Aralık 2008 Cuma

hani olur ya!

kimsesiz bir gökyüzüne
lâl bir dilin tüm sesiyle haykırması kadar sağır,
karanlık sularda,bir âmânın gözlerini araması kadar kör;
yani anlamsızlığa yeni anlamlar yükler gibi
yalnızca yalnızlığa anlatıyorum kendimi
çıkmaza düşmüş şiirlerin koynunda
bir uzun yol oluyor kalemden süzülen her harf
her hece aklımın kabristanlarında yankılanan
sahipsiz bir ölüm çığlığı,
masumiyeti sesimde eskiyen
ve dudaklarımın ucunda bitmek bilmeyen acılı tiryakilikler
ve sonrasızlığın deminde keder dökülüyor kağıtlara
hâsılı aşk; ölü doğmuş bir çocuk şimdi
yüreğimin sevda çukurlarında;
hadi yâr kendini al gecelerimden
al ve git!
zaten bir uzak düştü benimki;
ertelenmiş zamanlarda resmedilirken mavinin imkansızlığı,
şiirler nice sevdaya küs bakış hüküm giymişken,
ezbersiz acılar eşliğinde gözlerinde tükenmek
ve ölebilmek kirpiklerinin iz düşümünde
hani meçhul bir izbede seninle el ele
oysa mutluluğu çoktan rehin bıraktım ben
bilmem hangi şehrin emanetçisinde
ve senden habersiz,
adından acılar türetiyorum şimdilerde;
dilimin ucuna geliyorsun bir zaman
yaşamak soruyorsun!
yaşamak; kör bir sancıdır sol yanımda,
dönüşsüz bir türkünün kambur sesinde yitip giden;
ve dinledikçe kendimi,
kâbus olup büyür geceler karanlığın uğultulu yollarında;
ben kaçmak isterken her şeyden
gözlerin adına kendime sefer üstüne sefer eylerim.
sana çok benzeyen bir şehir olur geçtiğim her yer
her yer öylece uzar gider içinde gözlerimin
ve bizden çok uzakta
mevsim çömezi bir haziran
sonbahara uyanır şehr-i İstanbul,
gözlerinde bir mavi yangın
ve saçlarından dökülür martılar
Üsküdarda pasaklı bir deniz kızının
sâhi martılar diyordu bir şair:
martılar ki sokak çocuklarıdır denizin;
yani öylesi kimsesiz ve unutulmuş
yani morarmış kanatlarında münzevi bir hayat taşıyan
sonrası geç kalmış yaşanmışlıklarda
bulutsuzluğa prangalı bir çift yağmur damlası,
yağmasın diye kulelerde saklanan..!

işte böyle; dediğim:
yetim çocuklar hüznünde
kâhır yüklü gölgeme
çokça sahiplik etmişken bedenim,
yorgunluğun kıyısında
hüzün olup işlenmişim ömür gergefine;
çapulcu dillerin nazarında
sevdaya zûl libaslar giyinen,
uğursuzluk alâmeti koca bir hiçmiş adım;
ötesi yok!
gurbet yokuşu ağlamalar pazarında
iki damla gözyaşıymış bedelim
ve soyunup benliğimden
elem üstüne elem giyinmiş
sana pervane yüreğim
gözlerimde gözlerini ateş bilip yanmışım öylece
hiç ses etmemişim
meğer ne çok kedermiş
gözlerinin içinde tutuklu kalmak..!
lâkin sevmişim işte
her şeyden ve herkesten öte
sadece sevmişim seni;
ama sen kendini sök düşlerimden
sök ve git şimdi!
yolların koynunda
başımı yaslayıp ölümün yamacına
bunca acıyla yoldaş olmuşken ben
sen kaç benim kalabalığımdan
ve bir intiharın şafağında
sesini sil şiirlerimden
olmasın dönüşü gittiğin yolun
kalemi kırılmış gelişlerin hükmünde
sonsuz bir gidişle
unutmalara aç yüreğini,
yüreğini toparla yüreğimden
cellat bayramı asılışlarda
nasırlı urganlar kuşanmış şiirlerde seyreyle yüzümü
ve zamana not düşsün akreple yelkovan
yüzün kalbimin ortasında
yalnızlık yazgısı yemin olsun
ki belki arınıp mezar kalabalıklardan
ben yine ben olurum;!
yağmurlu bir gökyüzü akşamı
hani olur ya!
düş yorgunu bir martı gelir de hatırlatırsa beni
ziyan ömürler kucağında
kendine has ölümler büyüten
bir deli çocuktu dersin;
hadi git şimdi
git ki gözlerine; değmesin;

15 Aralık 2008 Pazartesi

SEN..


senden ayrı gecen her an bir ok misali göğsüme saplanırken 
hissettiklerime tek şahit içimdeki aşkın olur çoğu zaman 
bir el uzanır sanki sahibi olduğun kalbimi yerinden söküp almak istercesine 
ama bilemezki aşkın öyle bir saplanmıştırki içime 
onu oraya yerleştiren ellerin bile çıkaramaz 
.içim acır sevgilim yokluğunda zaman durur 
hatta sen zaman olursun ben seni yaşarım seninle yaşlanırım.

alıntı..

13 Aralık 2008 Cumartesi

YaPmA

YaPmA..

geçmiş öyle bir ülke ki....

çıktın mı birdaha vize vermez adama...

bırak hadi geçmişimizi...

yaşanmışlıkları unut...

tanıma benden yana olanı...

asla düşün me...

hatırlama.........

anma..unut.......
.
.
yapmaaaaaaaaaa....
.
.

düşünceni bensiz bırak ma.....

geceleri bensiz uyuma...

sakın....

deneme bile....

gün ışığına bensiz göz açma...

yaşat beni sende...

saklanma bensizliğin karanlığına...
.
.
caymaaaaaaa........
yılmaaaaaaaa........
.
.
hayalde olsa razıyım...

hadi öp.....

hadi kokla.....

hadi sarıl bana.....

hadiiiiiiiiiii...

Allah aşkınaa.....


FİGEN...

BİRTANEM




Ey gözünü sevdiğim, canına yandığım.
Gündüz göz yummadan hayaline daldığım.
Canıma sarıp, belki benimdir sandığım.sen umut çiçeğim, sevda türküm, canbağım.
Ey göznurum, yüreğine kurban olduğum,
sevdasına eriyipte, sararıp solduğum.Üstüne yemin edipte deli olduğum.
Sen gönül işlemem, göz emeğim,
SONSUZLUGUM!!!!!!

BENDEN COK UZAKTA OLSANDA SANA SARILIP DOKUNAMASAMDA
SANA SESIMI DUYURAMASAMDA KALBIMIZIN BIR OLDUGUNU
VE SENINDE BENI BEN KADAR OZLEDIGINI BILIYORUM
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
__________________

__YOKSUN__


Yoksun…
Yine perçem perçem oldu tüm umutlar…
Başımda kavak yelleri esen yıllardan geriye kalmış…
Tüm yaşanmışlıklar…
Ardı arkasına hayatta dolu dizgin…
Koşmaktan yorulmuş atlar misali…
Gözbebeklerimin büyümesine..
Ve şakaklarımın irileşmesine engel olamadan…
Delicesine,umarsızca,fütursuzca ve çılgınca…
İçten gelen bir huzurla,çoşkuyla vesevinçle…
Sevmenin sevmek kadar güzel olduğunu…
Ve sevda uğruna yaşamanın mutluluğunu…
Seninle senin sayende yaşadım ben…
Öyle içten bir gülüşün varki gözbebeklerinde…
Ve küçücük bir buse dudaklarında…
İnsanı ateşler içinde yakmaya yeter…
Yokluğunun acısı,yoksulluğumun sancısı…
Yalnızlığımın ateşini körükleyen…
Ve gönlümde baharlar açmasını sağlayan…
Sen…
Yokluğunla beni öldürüyorsun…
Seni öyle seviyorum ki ben anlatamam…
Seni sevmek gibi seviyorum ben…
Baharda dallarıyla salına salına dans eden…
Bir kavak misali…
Güneşin açmasıyla yeşillenen ovalar gibi…
Suya hasret çöllerde yağmur damlası gibi…
Denizde kum,balık ve dalga gibi…
Suyun serinliği,yaz ın sıcaklığı…
Son baharın esintisi,ilk baharın güzelliği…
Dünya nın yaratılışı gibi seviyorum seni…
Yavru kuzgun un anasını beklediği…
Bül bül ün güle hasretliği…
Kerem in aslı yı sevdiği…
Ferhat ın şirin için dağları deldiği…
Ve ay ın güneşe aşkı gibi…
Seviyorum seni………

Ayaz……

AŞK SENSİN BENİM İÇİN..


Gece insin el ayak çekilsin gelip kapında ağlayacağım.

Nice acılar görmüş bu bedenimi

Nice sevdalara yataklık yapmış şu kalbimi

İnadına inadına kapılarında parçalayacağım


Sensizliğin pençesinden, yeter artıklar içinden

Geçmişimden ve geleceğimden

Bütün evren şahit olsun ki tüm benliğimden

Ruhumu akıttığın kanımla arındıracağım

Gece insin el ayak çekilsin bekle aşkım bekle

Seninle dönülmez akşamın ufkunda yeniden doğacağım..

FİGEN…
14.08.08
_________________

MÜHEBBET